Avrupa Karadeniz Ereğliler Derneği, 1. Birlik ve Dayanışma Gecesi.

Gecede bir konuşma yapan Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, tatil döneminde tüm hemşehrilerini Kdz. Ereğli’ye davet ederek şunları söyledi: “Tüm hemşehrilerimi sevgi, barış ve dostluk duygularımla selamlıyorum. Kendimi evimde, Kdz. Ereğli’de gibi hissediyorum. Müthiş bir teveccüh görüyoruz hemşehrilerimden. Bu mutluluk, eşimle birlikte bana yeter. Fevkalade memnunuz. Çok değerli misafirlerimiz var. Sayın başkonsolosumuz burada. Düren kentiyle kardeşiz. Düren Belediye Başkanı da zahmet edip gelmiş. Uzak yerlerden gelen çok değerli hemşehrilerim var. Onları burada görmekten büyük mutluluk duydum. Bugün bazı esnaf arkadaşlarımızı dolaştık. Belli işadamlarımızın burada, Almanya’da varlık göstermesinden çok büyük onur ve gurur duydum. Onların bu kentlerdeki saygınlığından son derece mutlu oldum. Sizlerin aranızda olmak bize çok büyük mutluluk verdi. Hepinize tekraren hoş geldiniz, şeref verdiniz diyorum. Ereğli’den güzel haberler var. Ereğli gelişmeye ve büyümeye devam ediyor. Ereğli’de son gelişmeler, daha da Ereğli’nin güzelleşmesi için hep beraber elimizden geleni yapıyoruz. Bütün hemşehrilerimin tatile giderken öyle Antalya’lara falan gitmelerine gerek yok. Direk Kdz. Ereğli’ye gelmelerini istiyoruz. Karadeniz’in en güzel plajları bizde. En uzun ve en güzel sahili bizde. Ereğli deyince bana burası biraz daha akşam hayatları, gündüz hayatları biraz daha duraksamalı, pasif gördüm. Belki çalışma imkanları burada çok iyi ama Ereğli’deki hareketli hayat bambaşka. Ne demiş şair, denizin mavisi, ormanın yeşili, güneşin sarısının orijinal renkleri dünyada sadece Kdz. Ereğli’de bulunur. Kdz. Ereğli’yi görmeden ölmek, öbür dünyaya eksik gitmek demektir. Allah herkese uzun ömür versin. Sağlıklı olsun ama eksikliğini gidermesi için mutlaka Ereğli’ye gelip görmesi lazım. Özellikle Alman dostlarınıza da bunları söyleyin, Ereğli’ye gelsinler. Bu yıl Kdz. Ereğli Belediyespor da bir çıkış yaşadı. 3. Lige çıkmak için yolumuzu aldık. Değerli hemşehrilerim, Allah sizlere sağlık, sıhhat versin. Allah çoluk çocuğunuzla birlikte alın terini uzak diyarlarda kazanıyorsunuz, sizin yaptığınız her türlü çaba Allah’ın huzurunda helaldir. Memleketinizdeki akrabalarınıza gerektiğinde yardımda bulunuyorsunuz. Allah sizlerin bahtını açık etsin.” Derneğin kurucusu ve ilk başkanı olan İsmail Aydın da şunları söyledi: “Bu bizim ilk gecemiz, ilk tecrübemiz. Derneği pandemi döneminde kurduk. Üç yıl pandemi sürdü ve dernek olarak bizi çok etkiledi. Bugüne nasip oldu. Bu gece 400-500 kişi bekliyorduk, ama 700’ün üzerinde misafir geldi. Bu da bizi çok mutlu ve memnun etti. Bizim yönetim olarak önemli olan, bugün buraya gelen misafirlerin memnuniyetidir. Böyle etkinlikler çok önemli; KDZ. Ereğliler olarak bir arada kaynaşmak ve birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı oluyor. Ben bugün bu güzel etkinliğe gelen herkese teşekkür ediyorum. Tüm yönetim kurulu arkadaşlarıma ise ayrıca çok teşekkür ederim.” Gecede konuşma yapan, Türkiye’nin Münster Başkonsolosu Arif Hakan Yeter ise şunları söyledi: “Sizler ve sizlerin büyükleriniz, iaşelerinizi kazanmak için meşakkatle Göküm Kanadında Anadolu’dan buraya geldiniz. Ben de ülkemi temsil için üzerimde resmi bir kısmıyla, resmi bir unvanla Anadolu’dan kalkıp buraya geldim. Burada buluştuk. Anadolu dedim. Anadolu hepimizin kullandığı bir tabir ama anlamı nedir? Nedir Anadolu’nun anlamı? Genelde annelerimizi ifade eden bir anlamı var ama Anadolu aslında güneşin doğduğu yer demek. Şimdi Almanya’nın puslu, loş ikliminde Anadolu deyince içi aydınlanan, içi ısınan insanlar olarak bizler herhalde bunun manasını en iyi anlayanlarız. Anadolu aslında bir mücevher sandığı. İçine açtığınız zaman, iç Anadolu’ya baktığınızda Sarı gibi değerli bir taş. Ege’ye baktığınızda turkuaza benzer, Akdeniz Zebercete benzer, Doğu Anadolu Kışı Beyaz Topaz’a benzer ama bu mücevher sandığının zümrütü Karadeniz’dir. Ben Karadeniz’in Doğu tarafındanım, Gümüşhane tarafındanım ama Batı Karadeniz’in çocukluğumun uzun bir dönemini geçirdiğim Bolu şehrinden dolayı Batı Karadeniz’in bir mensubu olmaktan, bir hemşehrisi olmaktan her zaman büyük gurur duydum. Beni bugün ben yapan Batı Karadeniz’de geçirdiğim on iki yıllık hayatımdır. Evet, Bolu bugün dünyada maalesef çok üzücü bir hadiseyle duyuldu. Bu vesileyle o faciada hayatını kaybedenleri Allah’ın rahmetine, ma’sumlarını da Allah’ın adaletine havale ederek sözlerime devam etmek istiyorum. Benim görev bölgemde Zonguldaklı, Ereğlili, Karabüklü pek çok insan var ve onların kurdukları STK’lar var. Onların benim görev bölgem dolmasını, yani konsolosluk görev belgesinde olmasını her zaman memnuniyetle karşıladım. Çünkü oranın insanını hep şefkatli buldum, hep iyilik dolu buldum. Bunlardan bir tanesi de zaten bana en yakın çalışan insanlardan şoförümüz Mesut Bey, kendisi burada her zaman yanımdadır. Ben Ereğlili’yi orada tanıdım. Ereğli’yi benim için ne demektir? Sadece basit bir örnek vereyim. Ben Ankara’da okudum, Bolu’daydı ailem ve benim için Ankara’dan Bolu’ya dönüşüm adresi üstün Erçelik otobüsleriydi. Terbindiğim zaman Bolu’da inerdim ama bilirdim ki o otobüs Ereğli’ye devam ederdi. Beş sene boyunca dedim ki bir gün bu otobüsten inmeyeyim, Ereğli’ye gideyim. Burası nasıl bir yer, görmek istedim. Ama o gün hiçbir zaman gelmedi. Ta bu güne kadar. Otuz sene sonra bu etkinlik sayesinde Ereğli’ye ulaşmış oldum. Ereğliler burada, değerli belediye başkanı burada ve otuz yıl sonra ben o inmediğim otobüsten şimdi inmiş oldum. Ereğli’yi tanımış oldum. Bu fırsatı bana verenlere teşekkür etmek istiyorum. Ereğli sonra benim için o otobüs firmasının logosundaki Osmanlı Çileğiydi. Ben Osmanlı Çileği ne olduğunu otobüs firması sayesinde öğrendim. Ve bir başka çağrışım tabii demirçelik tesisleri. Şimdi demirçelik dediğinizde aklınıza böyle bir şey geliyor. Biliyorsunuz. Demir aslında doğadan çıkan bir maden ama onu bir başka madenle karıştırıyorsunuz, karbonla karıştırıyorsunuz ve çelik oluyor. Yani alaşımlar her zaman için daha güçlü oluyor. Şimdi buradan Almanya Türk toplumuna geleceğim. Demir biziz, karbon Almanya. Acaba Almanya Türk toplumunda böyle bir alaşım inşa etme imkanımız olacak mı? Türkiye’den getirdiğimiz değerlerle Almanya’dan alacağımız güzel unsurlarla acaba demiri içeriye çevirebilecek miyiz? Ereğli’nin bende çıkardığı diğer bir çağrışımda bu oldu. Buradan son olarak değinmek istediğim bir şey, Almanya Türk toplumu çok güçlü bir ağaç. Çok güçlü bir ağaç ama bir ağacın gücünü ne sağlar? Kökleri sağlar. Peki, biz Almanya Türk toplumunun köklerini nerede arayacağız? Onun adresi de biliyorsunuz. Sizlerin büyükleriniz de gelip madenlerde çalıştılar. Onların madenlerde tünel tünel, galeri galeri yaptıkları çalışmalarla biz köklerimizi bu toprakların derinliklerinde açtık. Almanya Türk toplumunun kökleri, madenci büyüklerimizin yer altında kazdıkları galerilerdir, tünellerdir. Bu vesileyle ben onları tekrar huzurunuzda yad etmek istiyorum. Son olarak vatan sevgisi elbette çok önemli bir duygu ve ben gittiğim her yerde vatan sevgisini gördüm. Bu güzel etkinliklerde de işte istiklal marşımızla başladık. Vatan sevgisi farklı tezahür eder. Eğer askerseniz nöbetle gözünüzü kırpmadan nöbet tutmaktır vatan sevgisi. Eğer bir işletmede çalışıyorsanız, hele ki devlet bakımından stratejik bir kurumsa işinizi en güzel şekilde yapmaktır vatan sevgisi. Ama sizler gibi gurbetçiler için vatan sevgisi, kültürünü, dilini, değerlerini unutmamaktır. Onu unutmamayı sağlayacak teşkilatları kurmak ve yaşatmaktır. Dernekler gibi. İşte burada bugün bu etkinlikle vatan sevgisinin tezahürünü görüyorum. Sizlerin sevincini görüyorum. O sevince iştirak etmekle tekrar memnuniyetimi ifade ediyorum. Bu güzel geceyi organize edenlere ve katılımcılara, siz değerli katılımcılara bir kez daha teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum.” Gecede, Karadeniz Ereğli Spor’a destek için bir de açık arttırma yapıldı. Dernek yönetimi tarafından katılımcılara plaket takdim edildi. Gecenin eğlence kısmında ise ses sanatçıları Sinan Yılmaz, Ramazan Çelik ve Anıl Özgen sahne aldı. Haber: M.T. Yazı gezinmesi