MEHMET YAŞAROĞLU – ÇELİK GİBİ

Ekonomi 11.12.2021 - 16:06, Güncelleme: 11.12.2021 - 16:06 4927+ kez okundu.
 

MEHMET YAŞAROĞLU – ÇELİK GİBİ

Mehmet Yaşaroğlu ATİAD’ın Premium Üyesi MEBA STEEL GMBH’nın kurucusu. 30 yıla yakın bir süredir çelik sektöründe faaliyet gösteren Yaşaroğlu, Türkiye ve Almanya’daki iştirakleriyle Dünya çelik sektörünün global bir oyuncusu. Hareketli ve aktif bir yaşamı tercih ettiğini belirten Mehmet Yaşaroğlu Members’ın sorularını samimiyetle yanıtladı.

Members - Mehmet Bey bize kendinizden bahseder misiniz?   Mehmet Yaşaroğlu – 1 Ekim 1957 tarihinde Gaziantep’in Nizip ilçesinde doğdum. İlk,orta ve lise eğitimimi Nizip‘te, üniversite eğitimimi 1983 yılında Ankara - Orta Doğu Amme İdaresi Sevk ve İdare YÜksek Okulu‘nda tamamladım. İş hayatına 1983 yılında bankacılıkla başladım. 1992 yılına kadar endüstriyel projeler sektöründe muhtelif firmaların uluslararası departmanlarında dış ticaret uzmanı olarak çalıştım. 1992 yılında Türkiye‘deki şirketim olan POLAR DIŞ TİCARET şirketini, 2002 yılında da MEBA STEEL GMBH‘ı kurdum. İngilizceyi iyi derecede (C1), Almancayı B1/B2 seviyesinde bilirim. Evliyim, iki çocuğum var, Barış ve Merve isminde. MEBA ismi onların ilk iki harflerinden oluşmaktadır. Hareketli, aktif yaşamı severim. Seyahat etmek ve yemek yapmak en belirgin hobilerimden olup, düzenli spor yapar, bol bol okurum. En ilgimi çeken konular tarih ve ekonomidir.   Members - Yaklaşık 30 yıldır çelik sektörünün içindesiniz. Bu fikir nasıl doğdu ve nasıl gelişti?   Mehmet Yaşaroğlu – 1992 yılında uluslararası bir taahhüt firmasında dış ticaret uzmanı olarak çalıştığımda tanıştım çelik sektörü ile. Belki de bana aşırı derecede volatilite ve değişkenlik gösteren içeriğiyle ve benim yapıma çok uygun olması sebebiyle ilgimi çekti. Yıllardır büyük bir zevkle bu sektörün hareketli yapısına adapte olmak için çaba sarfediyorum. Çelik sektörünün aşırı değişkenlik gösteren parametlerinin takibi, bu işi yapanların bütün dünya ile sürekli olarak çok yakın bağlantı içinde olup, bütün gelişmeleri yakından takip ederek, proaktif bir pozisyon almalarını gerektirir, aksi takdirde bu sektörde sürekliliği sağlamak, ayakta kalmak mümkün değildir. Bütün bu dinamikler bana POLAR DIŞ TİCARET firmasını kurma konusunda ilham verdi ve 1992 yılında kuruluşu İstanbul‘da yaptım. Yaklaşık 30 yıldır POLAR, gerek Türkiye gerek yurdışında çok prestijli büyük endüstriyel projelerde muhtelif çelik ürünlerinde tedarikçi olarak faaliyet göstermektedir. Süreklilik, teknik yeterlilik, çözüm odaklılık ve bütünsel yaklaşımı ile haklı bir prestij ve ün sağlamıştır. www.polarltd.com.tr sayfasından tamamlanan ulusal ve uluslararası projeleri görebilirsiniz.   Members - Almanya hikayeniz nasıl başladı?   Mehmet Yaşaroğlu – Bütün yaşamım boyunca lokal birisi olmak bana hiç uygun olmadı. Her zaman global düşünüp, Türkiye dışında farklı ülkelerde de olma, uluslararası faaliyet gösterme, global anlamda bilinirlilik olmazsa olmazım idi. Bu amaçla MEBA STEEL GmbH‘ı 2002 yılında Almanya‘da kurdum, çünkü Almanya benim beklentilerim ve vizyonum için en uygun ortamı bana sağlıyordu. Bütün Avrupa‘ya kolay erişim, hukuksal, finansal istikrar, elverişli altyapısı ve yabancı yatırımcılara yaklaşım tarzı bana yeterli güveni verdi. Yıllar almış olduğum kararın ne kadar doğru olduğunu teyid etti, bundan cok mutlu oldum. Alman pazarının rekabetçi ve mükemmelliyetçi yaklaşımı bu pazarda faaliyet gösterenlerin çok organize, en ince detaylara kadar titiz hesap yapma kültürüne sahip olmaları ve en önemlisi, günlük geçici çıkarlardan öte uzun vadeli planları ve sürekliliği sağlamaya uygun ve esnek olmalarını gerektirmektedir, aksi takdirde başarı mümkün değildir.   Members - Sektörünüzün riskleri ve şansları nelerdir?   Mehmet Yaşaroğlu – Çelik sektörü izah etmeye çalıştığım gibi cok farklı parametrelere bağlı olarak değişken ve dinamik bir sektör. Uygun zamanda, uygun pozisyon alınamaması durumunda büyük sorunlar yaşanabilir. Global olarak, ekonomik, politik, sosyal ve finansal faktörler kısa zamanda büyük fiyat dalgalanmalarına yol açmakta ve sektörde faaliyet gösteren paydaşların finansal yapılanmalarında negatif ve/veya pozitif olarak dikkate değer etkiler yaratmaktadır. Sektörde süreklilik, iş yapabilmenin en temel ögelerinden birisidir. Bilinilirlik, istikrar önemlidir. Uzun yıllar sektörde faaliyet içerisinde olmayan yeni oyuncuların iş yapabilme imkanları çok kısıtlıdır. Özellikle Almanya pazarında bu özellikleri yakalamak için gerçekten çok yoğun bir çaba gerekiyor ve biz bunun için çok uğraştık. Özellikle,Türkiye merkezli bir firma olarak kendimizi kabul ettirmek için insanüstü bir çaba gösterdiğimizi söyleyebilirim. Son 7-8 yılda Almanya, Hollanda, İskandinav ülkeleri gibi ziyaret etmediğimiz müşteri neredeyse kalmadı. Genel olarak bu ülkelerin iş dünyasının genel septik yapılarından dolayı pazarda MEBA STEEL olarak kendimize bir yer açmamız çok zor oldu. Pazarın kabullenmesi ile hayat birazcık kolaylaştı, ama hala çok fleksibil, güvenilir ve proaktif olmak şart, aksi takdirde sürekliliği sağlamak mümkün olmuyor. Ayrıca Almanya‘da kabul edilen, saygın ve ratingi yüksek bir firma olmanın etkileri, o ülkenin ulusal sınırlarının çok ötesinde global bir değer yarattığını unutmamak gerekir, sadece Almanya‘da değil, uluslararası bir konumunuz oluyor.   Members - Türkiye ile Almanya arasında yoğun bir trafiğiniz var. Bu enerjinizi neye borçlusunuz? Sizi motive eden unsurlar nelerdir?   Mehmet Yaşaroğlu – MEBA‘nın son on yılda geldiği nokta benim için çok heyecan verici. En önemli motivasyon kaynaklarımdan birisi. Yoktan var ettiğiniz bir değerin geldiği ilham verici durum benim Almanya‘ya karşı aidiyet hissimi geliştirdi. Bu ülkeye bağlılık, inanç getirdi. Oradaki yatırımlarımı artırıp Türkiye ve Almanya‘nın oluşturduğu sinerjinin her ülkedeki yansımalarının son derece pozitif olmasının, yarattığı iş hacmi, istihdam, ihracat, ithalat vs. bütün ekonomik faaliyetlerinin her ülke için önemli katma değer yarattığını görmenin hazzı ve heyecanı beni yorulmaz kılıyor. Ben gerek Türkiye gerekse Almanya‘da her işe gidişimde heyecanlanıyorum. İş yapmak, başarı kazanmak beni daha fazlası için teşvik edip, daha çok çalışmama sebep oluyor. Bu durum benim için gerçek bir yaşam sevinci.   Members - Olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Yeni normaller, belirsizlikler ve alternatif çalışma koşulları hayatımızın birer parçası oldu. Bu süreci siz nasıl yaşadınız? Geleceğe bakışınız nasıl? Nasıl bir iş dünyasına hazırlıklı olmalıyız?   Mehmet Yaşaroğlu – Pandemi sürecinin benim de iş yapma alışkanlıklarımda köklü bir takım değişikliklere neden olduğunu söyliyebilirim. Benim iş yapma modelimde birebir ilişkiler, müşteri ziyaretleri, sosyal etkinlikler çok önemli bir yer tutarken, şimdi bütün bunların yerini; home office çalışma modeli, video konferanslar yolu ile yapılan toplantılar, daha az seyahatler, iş yemeklerinin nerdeyse tamamen sonlandırılması aldı. Yeni normalimiz bu olacak gibi duruyor. Bu dönemin gerektirdiği yeni yapılanmalar ve iş gereklerinin, iş yapma tekniklerimizin çeşitlenmesi, bugüne kadar hiç denemediğimiz hatta aklımızın ucundan dahi geçmeyen yöntemlerle tanışıp uygulamak doğal olarak hayal gücümüzü ve yaratıcılığımızı pozitif yönde etkiledi. Bu süreci sağlıklı atlatabilen firmaların pozisyonları da daha güçlü olacaktır şüphesiz. İnsan beyninin yaratma ve hayal etme kapasitesi sınırsızdır. Bunu doğru kullanmak, içerisinde bulunulan duruma doğru bir şekilde adapte etmek gerekir. Bu süreçte nelerin daha tercih edileceğini anlayıp ona göre pozisyon almanın yaratacağı olanakları iyi değerlendirmek gerekir. Bu durum sadece çelik sektörü için değil, bütün iş dünyası için geçerlidir.   Members - ATİAD’ın Premium Üyesisiniz. Bu yoğunlukta ATİAD’a da zaman ayırıyorsunuz. ATİAD’la nasıl tanıştınız? Beklentileriniz nelerdir?   Mehmet Yaşaroğlu – Sanıyorum ATİAD ile olan ilişkim 2004-2005 yıllarında başladı. Bir dönem ATİAD yöneticisi olarak gururla görev de yaptım. Benim için ATİAD‘ın anlamı ve önemi Türk iş insanları için çok büyük, çok verimli bir örgütlenme ve lobi faaliyeti oluşturmakta eşsiz bir yapılanma. Almanya‘da yaşayan 3,5-4 milyon Türk nüfusu var. Yüksek sayıdaki iş insanları için çok önemli bir sosyalleşme, örgütlenme, ortak davranış platformu oluşturabilmek adına çok uygun bir aracı olabilir. Türk iş dünyasının buna herşeyden daha fazla ihtiyacı olduğunu zannediyorum. Ortak bir değer yaratıp, kendimizi ifade etmek için uygun bir zemin hazırlayabilmemiz için eşsiz bir araç. ATİAD içerisinde aktif bir rol almak, sosyal sorumluluktur. MEBA STEEL olarak önümüzdeki dönemlerde daha aktif olacağımızı şimdiden söyleyebilirim. MEBA ailesi olarak belirleyeceğimiz genç ve dinamik bir temsilci ile görev almayı düşünüyoruz. KAYNAK: ATIAD e.V.    
Mehmet Yaşaroğlu ATİAD’ın Premium Üyesi MEBA STEEL GMBH’nın kurucusu. 30 yıla yakın bir süredir çelik sektöründe faaliyet gösteren Yaşaroğlu, Türkiye ve Almanya’daki iştirakleriyle Dünya çelik sektörünün global bir oyuncusu. Hareketli ve aktif bir yaşamı tercih ettiğini belirten Mehmet Yaşaroğlu Members’ın sorularını samimiyetle yanıtladı.

Members - Mehmet Bey bize kendinizden bahseder misiniz?

 

Mehmet Yaşaroğlu – 1 Ekim 1957 tarihinde Gaziantep’in Nizip ilçesinde doğdum. İlk,orta ve lise eğitimimi Nizip‘te, üniversite eğitimimi 1983 yılında Ankara - Orta Doğu Amme İdaresi Sevk ve İdare YÜksek Okulu‘nda tamamladım. İş hayatına 1983 yılında bankacılıkla başladım. 1992 yılına kadar endüstriyel projeler sektöründe muhtelif firmaların uluslararası departmanlarında dış ticaret uzmanı olarak çalıştım. 1992 yılında Türkiye‘deki şirketim olan POLAR DIŞ TİCARET şirketini, 2002 yılında da MEBA STEEL GMBH‘ı kurdum.

İngilizceyi iyi derecede (C1), Almancayı B1/B2 seviyesinde bilirim. Evliyim, iki çocuğum var, Barış ve Merve isminde. MEBA ismi onların ilk iki harflerinden oluşmaktadır. Hareketli, aktif yaşamı severim. Seyahat etmek ve yemek yapmak en belirgin hobilerimden olup, düzenli spor yapar, bol bol okurum. En ilgimi çeken konular tarih ve ekonomidir.

 

Members - Yaklaşık 30 yıldır çelik sektörünün içindesiniz. Bu fikir nasıl doğdu ve nasıl gelişti?

 

Mehmet Yaşaroğlu – 1992 yılında uluslararası bir taahhüt firmasında dış ticaret uzmanı olarak çalıştığımda tanıştım çelik sektörü ile. Belki de bana aşırı derecede volatilite ve değişkenlik gösteren içeriğiyle ve benim yapıma çok uygun olması sebebiyle ilgimi çekti. Yıllardır büyük bir zevkle bu sektörün hareketli yapısına adapte olmak için çaba sarfediyorum. Çelik sektörünün aşırı değişkenlik gösteren parametlerinin takibi, bu işi yapanların bütün dünya ile sürekli olarak çok yakın bağlantı içinde olup, bütün gelişmeleri yakından takip ederek, proaktif bir pozisyon almalarını gerektirir, aksi takdirde bu sektörde sürekliliği sağlamak, ayakta kalmak mümkün değildir.

Bütün bu dinamikler bana POLAR DIŞ TİCARET firmasını kurma konusunda ilham verdi ve 1992 yılında kuruluşu İstanbul‘da yaptım.

Yaklaşık 30 yıldır POLAR, gerek Türkiye gerek yurdışında çok prestijli büyük endüstriyel projelerde muhtelif çelik ürünlerinde tedarikçi olarak faaliyet göstermektedir. Süreklilik, teknik yeterlilik, çözüm odaklılık ve bütünsel yaklaşımı ile haklı bir prestij ve ün sağlamıştır. www.polarltd.com.tr sayfasından tamamlanan ulusal ve uluslararası projeleri görebilirsiniz.

 

Members - Almanya hikayeniz nasıl başladı?

 

Mehmet Yaşaroğlu – Bütün yaşamım boyunca lokal birisi olmak bana hiç uygun olmadı. Her zaman global düşünüp, Türkiye dışında farklı ülkelerde de olma, uluslararası faaliyet gösterme, global anlamda bilinirlilik olmazsa olmazım idi. Bu amaçla MEBA STEEL GmbH‘ı 2002 yılında Almanya‘da kurdum, çünkü Almanya benim beklentilerim ve vizyonum için en uygun ortamı bana sağlıyordu. Bütün Avrupa‘ya kolay erişim, hukuksal, finansal istikrar, elverişli altyapısı ve yabancı yatırımcılara yaklaşım tarzı bana yeterli güveni verdi. Yıllar almış olduğum kararın ne kadar doğru olduğunu teyid etti, bundan cok mutlu oldum.

Alman pazarının rekabetçi ve mükemmelliyetçi yaklaşımı bu pazarda faaliyet gösterenlerin çok organize, en ince detaylara kadar titiz hesap yapma kültürüne sahip olmaları ve en önemlisi, günlük geçici çıkarlardan öte uzun vadeli planları ve sürekliliği sağlamaya uygun ve esnek olmalarını gerektirmektedir, aksi takdirde başarı mümkün değildir.

 

Members - Sektörünüzün riskleri ve şansları nelerdir?

 

Mehmet Yaşaroğlu – Çelik sektörü izah etmeye çalıştığım gibi cok farklı parametrelere bağlı olarak değişken ve dinamik bir sektör. Uygun zamanda, uygun pozisyon alınamaması durumunda büyük sorunlar yaşanabilir. Global olarak, ekonomik, politik, sosyal ve finansal faktörler kısa zamanda büyük fiyat dalgalanmalarına yol açmakta ve sektörde faaliyet gösteren paydaşların finansal yapılanmalarında negatif ve/veya pozitif olarak dikkate değer etkiler yaratmaktadır. Sektörde süreklilik, iş yapabilmenin en temel ögelerinden birisidir. Bilinilirlik, istikrar önemlidir. Uzun yıllar sektörde faaliyet içerisinde olmayan yeni oyuncuların iş yapabilme imkanları çok kısıtlıdır. Özellikle Almanya pazarında bu özellikleri yakalamak için gerçekten çok yoğun bir çaba gerekiyor ve biz bunun için çok uğraştık. Özellikle,Türkiye merkezli bir firma olarak kendimizi kabul ettirmek için insanüstü bir çaba gösterdiğimizi söyleyebilirim. Son 7-8 yılda Almanya, Hollanda, İskandinav ülkeleri gibi ziyaret etmediğimiz müşteri neredeyse kalmadı. Genel olarak bu ülkelerin iş dünyasının genel septik yapılarından dolayı pazarda MEBA STEEL olarak kendimize bir yer açmamız çok zor oldu. Pazarın kabullenmesi ile hayat birazcık kolaylaştı, ama hala çok fleksibil, güvenilir ve proaktif olmak şart, aksi takdirde sürekliliği sağlamak mümkün olmuyor. Ayrıca Almanya‘da kabul edilen, saygın ve ratingi yüksek bir firma olmanın etkileri, o ülkenin ulusal sınırlarının çok ötesinde global bir değer yarattığını unutmamak gerekir, sadece Almanya‘da değil, uluslararası bir konumunuz oluyor.

 

Members - Türkiye ile Almanya arasında yoğun bir trafiğiniz var. Bu enerjinizi neye borçlusunuz? Sizi motive eden unsurlar nelerdir?

 

Mehmet Yaşaroğlu – MEBA‘nın son on yılda geldiği nokta benim için çok heyecan verici. En önemli motivasyon kaynaklarımdan birisi. Yoktan var ettiğiniz bir değerin geldiği ilham verici durum benim Almanya‘ya karşı aidiyet hissimi geliştirdi. Bu ülkeye bağlılık, inanç getirdi. Oradaki yatırımlarımı artırıp Türkiye ve Almanya‘nın oluşturduğu sinerjinin her ülkedeki yansımalarının son derece pozitif olmasının, yarattığı iş hacmi, istihdam, ihracat, ithalat vs. bütün ekonomik faaliyetlerinin her ülke için önemli katma değer yarattığını görmenin hazzı ve heyecanı beni yorulmaz kılıyor. Ben gerek Türkiye gerekse Almanya‘da her işe gidişimde heyecanlanıyorum. İş yapmak, başarı kazanmak beni daha fazlası için teşvik edip, daha çok çalışmama sebep oluyor. Bu durum benim için gerçek bir yaşam sevinci.

 

Members - Olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Yeni normaller, belirsizlikler ve alternatif çalışma koşulları hayatımızın birer parçası oldu. Bu süreci siz nasıl yaşadınız? Geleceğe bakışınız nasıl? Nasıl bir iş dünyasına hazırlıklı olmalıyız?

 

Mehmet Yaşaroğlu – Pandemi sürecinin benim de iş yapma alışkanlıklarımda köklü bir takım değişikliklere neden olduğunu söyliyebilirim. Benim iş yapma modelimde birebir ilişkiler, müşteri ziyaretleri, sosyal etkinlikler çok önemli bir yer tutarken, şimdi bütün bunların yerini; home office çalışma modeli, video konferanslar yolu ile yapılan toplantılar, daha az seyahatler, iş yemeklerinin nerdeyse tamamen sonlandırılması aldı.

Yeni normalimiz bu olacak gibi duruyor. Bu dönemin gerektirdiği yeni yapılanmalar ve iş gereklerinin, iş yapma tekniklerimizin çeşitlenmesi, bugüne kadar hiç denemediğimiz hatta aklımızın ucundan dahi geçmeyen yöntemlerle tanışıp uygulamak doğal olarak hayal gücümüzü ve yaratıcılığımızı pozitif yönde etkiledi. Bu süreci sağlıklı atlatabilen firmaların pozisyonları da daha güçlü olacaktır şüphesiz.

İnsan beyninin yaratma ve hayal etme kapasitesi sınırsızdır. Bunu doğru kullanmak, içerisinde bulunulan duruma doğru bir şekilde adapte etmek gerekir. Bu süreçte nelerin daha tercih edileceğini anlayıp ona göre pozisyon almanın yaratacağı olanakları iyi değerlendirmek gerekir. Bu durum sadece çelik sektörü için değil, bütün iş dünyası için geçerlidir.

 

Members - ATİAD’ın Premium Üyesisiniz. Bu yoğunlukta ATİAD’a da zaman ayırıyorsunuz. ATİAD’la nasıl tanıştınız? Beklentileriniz nelerdir?

 

Mehmet Yaşaroğlu – Sanıyorum ATİAD ile olan ilişkim 2004-2005 yıllarında başladı. Bir dönem ATİAD yöneticisi olarak gururla görev de yaptım. Benim için ATİAD‘ın anlamı ve önemi Türk iş insanları için çok büyük, çok verimli bir örgütlenme ve lobi faaliyeti oluşturmakta eşsiz bir yapılanma. Almanya‘da yaşayan 3,5-4 milyon Türk nüfusu var. Yüksek sayıdaki iş insanları için çok önemli bir sosyalleşme, örgütlenme, ortak davranış platformu oluşturabilmek adına çok uygun bir aracı olabilir. Türk iş dünyasının buna herşeyden daha fazla ihtiyacı olduğunu zannediyorum. Ortak bir değer yaratıp, kendimizi ifade etmek için uygun bir zemin hazırlayabilmemiz için eşsiz bir araç.

ATİAD içerisinde aktif bir rol almak, sosyal sorumluluktur. MEBA STEEL olarak önümüzdeki dönemlerde daha aktif olacağımızı şimdiden söyleyebilirim. MEBA ailesi olarak belirleyeceğimiz genç ve dinamik bir temsilci ile görev almayı düşünüyoruz.

KAYNAK: ATIAD e.V.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lokalbakis.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.