Kadir Dağlar’dan ilk açıklama

Almanya 17.03.2022 - 08:15, Güncelleme: 17.03.2022 - 08:17 3368+ kez okundu.
 

Kadir Dağlar’dan ilk açıklama

13.03.2022 Pazar günü Duisburg Veliler Derneği’nin davetiyle yapılan ikinci Türkçe Çalıştayı’nın ardından kurulan ve Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti (NRW)‘nde Türkçe derslerine katılımın arttırılması için yol haritası ve stratejiler belirleyerek süreci takip edecek olan üst çalışma grubu, çalışma ilkelerini kamuoyuyla paylaştı.

Seçim sonrası 9 maddeden oluşan çalışma ilkeleri hakkında kısa bir sunum yapan Kadir Dağlar, çalışma grubuna seçilen mesai arkadaşlarıyla birlikte önümüzdeki dönemde yapılacak faaliyetler ve prensipler hakkında önemli ipuçları verdi.    BU İŞ KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR İnsanlığı değiştirmek isteyenlerin öncelikli olarak kendilerinin değişime hazır olmaları gerektiğini vurgulayan çalışma grubu sözcüsü Kadir Dağlar: „Öncelikle şunun altını çizmek durumundayız. İyi niyetli olan arkadaşlarla her zorluk aşılır. Bu konuda çalışanlar kendilerini bu işin merkezine koyarak „benim altımda çalışmaya hazırsanız varım, aksi halde bu çalışmalarda yokum“ gibi şartlar öne süremez. Türkçemiz anadilimiz hiç kimsenin tekelinde değildir. Hiç kimse Türkçenin önünde değil.“ şeklinde konuştu. HİÇ KİMSE KENDİNİ KAF DAĞI’NIN ARKASINDA GÖRMESİN Konuşmasının devamında çalışmalarda süreklilik ve inandırıcılığın en temel şartlardan biri olması gerektiğini de vurgulayan Dağlar: “Size insanlar inanmazsa, hiç bir şey yapamazsınız. Sadece yerinizde sayarsınız. Özellikle Almanya’da süreklilik temeline dayanmayan çalışmalar kabul görmez. Ayrıca kendisine güvenmeyen bir yapı da başarılı olamaz. Geçtiğimiz çalıştayda yaşananları gördük. „Sizler bizim altımızda çalışmayı kabul etmiyorsanız ben bu çalışmalarada yokum.“ diyen bir anlayışla bu işlerde başarılı olmak mümkün değildir. Hiç kimse kendisini kaf dağının arkasında görmesin.“ dedi.  TOPLUMUN TAMAMINA HİTAP EDEN BİR ANLAYIŞLA ÇALIŞILMALI Öncelikle insanlarla iletişim kurarken biraz sakin ve duyarlı bir yaklaşımın gerekliliğinin altını çizen Kadir Dağlar: „Toplumun tamamını kucaklayan bir anlayışla çalışmaların yürütülmesi gerekir. İnsanlara davranış ve icraatlarınızla güven vermezseniz, ne yaparsanız yapın insanlar sizin peşinizden gelmezler. Farklı yapıları bünyenize entegre edemiyorsanız siz niçin dernek başkanı oluyorsunuz? O varsa ben yokum, ben bu işin başında olmazsam ben yokum anlayışıyla bu işlerin başarılı olması mümkün değil. 1999 yılında Kuzey Ren Vestfalya Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTEV-NRW)‘nu kurduğumuz zaman toplumun tamamına ulaşmak amacıyla bu çalışmaları başlattık. Dernek başkanlığı şikayet etme makamı değil, aksine, topluma yol gösterme ve zorlukları aşma makamıdır.“ şeklinde konuştu.  BİLGİLİ OLMAYAN KİŞİLER SÜRECE ZARAR VERİR Eğitim ve Türkçe alanında çalışmalar yürütülürken çağa uygun yöntemlerle yeni vizyonların belirlenmesinin önemine vurgu yapan Dağlar sözlerini şöyle sürdürdü: „Bu doğrultuda çalışıldiğinda toplumun geniş bir tabanında kabul görebilirsiniz. Bu işler sözle değil, icraatle olur. Sosyal ilişkiler ve idare kabiliyeti güçlü olmayan yapıların da başarılı olması mümkün olmaz. Eğitim alanında yararlı ve kalıcı işler yapmak istiyorsanız, bu alanda bilgili ve donanımlı kişilerden oluşan bir çekirdek kadronuz olması gerekiyor. Bu kadronuzun aynı zamanda çok iyi derecede Almanca bilmesi gerekir. Aksi halde sürece faydadan çok zarar verirsiniz.“ KENDİNİ DEĞİL, TOPLUMU MERKEZE KOYAN BİR ANLAYIŞ OLMALI Almanya Türk Toplumunun yıllardır Almanya’da yaşadığına dikkat çeken Kadir Dağlar: „Bu ülkede yaşayan insanlar bizim düşmanımız değil. Ancak bizim haklarımız verilmiyorsa, bu haklarımızı demokratik yollarla talep etmenin yolunu aramalıyız. Bu gün Türkçemizin daha iyi yerlerde olması için yapılan önemli ve verimli bir toplantı bitmeden kendine göre şartlar öne sürerek kalkıp gidenlerin toplumun menfaati için neler yapabileceğini merak ediyorum. Kendini merkeze koyan değil, toplumu bu işin merkezine koyanlar başarılı olabilirler.“ dedi. GÜÇLERİ AYRIŞTIRMAK YERİNE BİRLEŞTİRECEĞİZ Çalışma grubunun temel çalışma anlayışının ayrımcılık yapmadan toplumun tamamına yönelik çalışmalar yapmak olacağını vurgulayan Dağlar: „Hiç kimseye ayrımcılık yapmamak lazım. İnsanlara etnik kökenleri, siyasi görüşleri ve dini yaşam biçimlerinden dolayı ayrımcılık yapılmaması lazım. Özellikle bu eyaletteki bakanlıkların kapılarının bize açılmasında çok emeğim var. Bunu bu gün bu alanda çalışmalar yürütenlerin bir çoğu çok iyi bilirler. Fizikte güçler birliği diye bir şey vardır. Güçleri ayrıştıran bir anlayışın başarılı olması mümkün değildir. Bu nedenle biz güçleri birleştirmek istiyoruz. şeklinde konuştu.
13.03.2022 Pazar günü Duisburg Veliler Derneği’nin davetiyle yapılan ikinci Türkçe Çalıştayı’nın ardından kurulan ve Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti (NRW)‘nde Türkçe derslerine katılımın arttırılması için yol haritası ve stratejiler belirleyerek süreci takip edecek olan üst çalışma grubu, çalışma ilkelerini kamuoyuyla paylaştı.

Seçim sonrası 9 maddeden oluşan çalışma ilkeleri hakkında kısa bir sunum yapan Kadir Dağlar, çalışma grubuna seçilen mesai arkadaşlarıyla birlikte önümüzdeki dönemde yapılacak faaliyetler ve prensipler hakkında önemli ipuçları verdi. 

 


BU İŞ KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR
İnsanlığı değiştirmek isteyenlerin öncelikli olarak kendilerinin değişime hazır olmaları gerektiğini vurgulayan çalışma grubu sözcüsü Kadir Dağlar: „Öncelikle şunun altını çizmek durumundayız. İyi niyetli olan arkadaşlarla her zorluk aşılır. Bu konuda çalışanlar kendilerini bu işin merkezine koyarak „benim altımda çalışmaya hazırsanız varım, aksi halde bu çalışmalarda yokum“ gibi şartlar öne süremez. Türkçemiz anadilimiz hiç kimsenin tekelinde değildir. Hiç kimse Türkçenin önünde değil.“ şeklinde konuştu.


HİÇ KİMSE KENDİNİ KAF DAĞI’NIN ARKASINDA GÖRMESİN
Konuşmasının devamında çalışmalarda süreklilik ve inandırıcılığın en temel şartlardan biri olması gerektiğini de vurgulayan Dağlar: “Size insanlar inanmazsa, hiç bir şey yapamazsınız. Sadece yerinizde sayarsınız. Özellikle Almanya’da süreklilik temeline dayanmayan çalışmalar kabul görmez. Ayrıca kendisine güvenmeyen bir yapı da başarılı olamaz. Geçtiğimiz çalıştayda yaşananları gördük. „Sizler bizim altımızda çalışmayı kabul etmiyorsanız ben bu çalışmalarada yokum.“ diyen bir anlayışla bu işlerde başarılı olmak mümkün değildir. Hiç kimse kendisini kaf dağının arkasında görmesin.“ dedi. 


TOPLUMUN TAMAMINA HİTAP EDEN BİR ANLAYIŞLA ÇALIŞILMALI
Öncelikle insanlarla iletişim kurarken biraz sakin ve duyarlı bir yaklaşımın gerekliliğinin altını çizen Kadir Dağlar: „Toplumun tamamını kucaklayan bir anlayışla çalışmaların yürütülmesi gerekir. İnsanlara davranış ve icraatlarınızla güven vermezseniz, ne yaparsanız yapın insanlar sizin peşinizden gelmezler. Farklı yapıları bünyenize entegre edemiyorsanız siz niçin dernek başkanı oluyorsunuz? O varsa ben yokum, ben bu işin başında olmazsam ben yokum anlayışıyla bu işlerin başarılı olması mümkün değil. 1999 yılında Kuzey Ren Vestfalya Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTEV-NRW)‘nu kurduğumuz zaman toplumun tamamına ulaşmak amacıyla bu çalışmaları başlattık. Dernek başkanlığı şikayet etme makamı değil, aksine, topluma yol gösterme ve zorlukları aşma makamıdır.“ şeklinde konuştu. 


BİLGİLİ OLMAYAN KİŞİLER SÜRECE ZARAR VERİR
Eğitim ve Türkçe alanında çalışmalar yürütülürken çağa uygun yöntemlerle yeni vizyonların belirlenmesinin önemine vurgu yapan Dağlar sözlerini şöyle sürdürdü: „Bu doğrultuda çalışıldiğinda toplumun geniş bir tabanında kabul görebilirsiniz. Bu işler sözle değil, icraatle olur. Sosyal ilişkiler ve idare kabiliyeti güçlü olmayan yapıların da başarılı olması mümkün olmaz. Eğitim alanında yararlı ve kalıcı işler yapmak istiyorsanız, bu alanda bilgili ve donanımlı kişilerden oluşan bir çekirdek kadronuz olması gerekiyor. Bu kadronuzun aynı zamanda çok iyi derecede Almanca bilmesi gerekir. Aksi halde sürece faydadan çok zarar verirsiniz.“


KENDİNİ DEĞİL, TOPLUMU MERKEZE KOYAN BİR ANLAYIŞ OLMALI
Almanya Türk Toplumunun yıllardır Almanya’da yaşadığına dikkat çeken Kadir Dağlar: „Bu ülkede yaşayan insanlar bizim düşmanımız değil. Ancak bizim haklarımız verilmiyorsa, bu haklarımızı demokratik yollarla talep etmenin yolunu aramalıyız. Bu gün Türkçemizin daha iyi yerlerde olması için yapılan önemli ve verimli bir toplantı bitmeden kendine göre şartlar öne sürerek kalkıp gidenlerin toplumun menfaati için neler yapabileceğini merak ediyorum. Kendini merkeze koyan değil, toplumu bu işin merkezine koyanlar başarılı olabilirler.“ dedi.


GÜÇLERİ AYRIŞTIRMAK YERİNE BİRLEŞTİRECEĞİZ
Çalışma grubunun temel çalışma anlayışının ayrımcılık yapmadan toplumun tamamına yönelik çalışmalar yapmak olacağını vurgulayan Dağlar: „Hiç kimseye ayrımcılık yapmamak lazım. İnsanlara etnik kökenleri, siyasi görüşleri ve dini yaşam biçimlerinden dolayı ayrımcılık yapılmaması lazım. Özellikle bu eyaletteki bakanlıkların kapılarının bize açılmasında çok emeğim var. Bunu bu gün bu alanda çalışmalar yürütenlerin bir çoğu çok iyi bilirler. Fizikte güçler birliği diye bir şey vardır. Güçleri ayrıştıran bir anlayışın başarılı olması mümkün değildir. Bu nedenle biz güçleri birleştirmek istiyoruz. şeklinde konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lokalbakis.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.