GÖNÜL DAĞI DİZİSİ

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 13.05.2021 - 20:12, Güncelleme: 15.07.2021 - 11:03 4278+ kez okundu.
 

GÖNÜL DAĞI DİZİSİ

Lokalbakış ailesi olarak bizimde son zamanda çok fazla dikkatimizi çeken TRT 1 kanalında ekranlar önüne çıkan Gönül Dağı dizisini siz sevgili okuyucularımıza tanıtmak kültürümüzü işleyerek ne kadar güzel bir performans ortaya konulacağını anlatmak istedik. Özlem duyduğumuz Anadolu yaşantısını izleyebileceğimiz ailecek televizyon karşısında eğlenceli vakit geçireceğimiz bu diziyi sizlere tanıtmak için sayfamızda yer verdik.   Gönül Dağı adındaki bu dizi Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde çekilmektedir. Dizi her yeni bölümünden sonra gündem olmaktadır. Bu dizinin bu kadar ilgi çekmesinin sebebi ise Anadolu hikâyelerini birebir işlediği içindir. Gönül Dağı dizisinin hikâyeleri çok okunmamış, ön plana çıkmamış öykülerden esinlenerek meydana getirilmiştir. Bu hikâyeleri yazan kişi Mustafa Çiftçi’dir. Bu diziden sonra öykülerinin ilgi çekeceği ise aşikârdır. Bu güzel öykülerin bu kadar güzel işlendiğini ise TRT 1 kanalında her Cumartesi görmemiz mümkündür.   Tamamıyla memleket hasreti çekenlerin, eski günlerin özlemini duyanların isteklerine karşılık veren bir dizidir     Türkiye’de bazı illerde hala bu tarz yaşansa da eskisi gibi samimi ilişkiler, geleneklere bağlılık kalmamıştır. Dizi günümüz dizilerinden daha farklı olduğu için dikkatleri üzerine çekmiştir. Kadının bedeninin meta olarak kullanılmadığı, şiddetin çok arttığı şu son dönemlerde bunu diziye koymayarak şiddeti meşrulaştırmadığı, çıkar dolu ilişkilerden ziyade çocukluktan gelen ihanet olmayan dostlukların, aşkların işlendiği, aynı zamanda aşk duygusunun dokunmadan, incitmeden yaşanıldığını gösteren bir dizidir. Böyle anlatırken bile insanın içini huzur dolduran bu dizinin çok fazla talep görmesi şaşırılacak bir durum değildir elbette.   Çocukların sokakta oynadığı ve ailelerin bu durumdan tedirgin olmadığı çünkü kasabanın halkından sevdiği veya sevmediği kişilere de güven duyduğu, zengin-fakir olarak sınıf ayrımlarının yaşanmadığı, ekmeği olmayanla ekmeğinin paylaşıldığı, ekmek parasını hileler, kurnazlıklar olmadan tarla da patates yetiştiriciliğinden kazanıldığı, işçinin sömürülmediği ve aşağılanmağı, düğünlerin şatafattan arınarak sade ve herkesin eğlendiği özellikle batı müzikleri yerine kültürümüze ait çalgı aletlerinin çalındığı, davul zurna sesinin verdiği enerji ile herkesin eğlendiği bu hikâyenin geçmişte hepimizin yaşadığı anımsanarak diziyle duygusal bağlar kurulmaktadır.     Kültürümüzü böyle güzel işleyen bu dizi gelecek nesillere kültürümüzü tanıtmaktadır. Dizilerin yaşantımızda çok fazla etkisi olduğu hep gözlenmektedir. Bu tarz dizilerin daha fazla olması kültürümüzü unutmamamızı sağlayacaktır. Şiddetin, tacizin ve tecavüzün meşrulaştırılmadığı, hüzünlü sahnesinde dahi huzur bulduğumuz bu tarz dizilere talebin artması Gönül Dağı dizisi sayesinde olacaktır. Anadolu insanının yaşantısını bizlere aktaran dizilerin artması ise çok fazla talep edilmektedir. Büyüklere saygının olduğu, küçüklere ise sevginin duyulduğu bu hikâyeler bize bizim ne kadar değiştiğimizi, özümüzü yitirdiğimizi de göstermektedir. Evlerin küçük eski ama kalabalık ve huzur dolu olduğu, yer döşeğinde yatıldığı, evlere ayakkabı çıkarılmadan girilmediği dizi de kültürümüzü yansıtan evler, kılık-kıyafetler, üsluplar, düğünler, insan ilişkileri Türklerin Anadolu’daki yaşantısını birebir yansıtmaktadır.   Hayaller imkânsız gibi görünse de vazgeçmeden o hayaller için ter döküp çabalayan insanlar, izleyeni hem azimli hale getiriyor hem de içini ısıtıyor. Son bölümlerinde ise şu anda içinde bulunduğumuz Ramazan ayı işlenmektedir. Hepimizin “ah o eski Ramazanlar” diye özlemle iç çektiğimiz günleri bizlere tekrar anımsatmakta hatta yaşatmaktadır. Son bölümlerinde oruç tutmanın önemi ve oruç tutamadığı için üzülen çocuklara, yaşlılara denk gelmekteyiz. Anadolu tabiriyle genellikle çocuklar oruca kaldırılmadığında üzüldükleri için sabah kahvaltıdan sonra iftara kadar bir şey yemeden tutabilecekleri tekne orucunu dile getirerek çocukların oruca karşı olan heveslerini kursaklarında bırakmamışlardır.   Kalabalık iftar sofraları, iftardan sonra sofrada yapılan uzunca eğlenceli sohbetler, teravih namazında caminin çocuk, genç, yaşlı olmak üzere doldurulduğu ve namazdan sonra sahura kadar köy meydanında Hacivat-Karagöz oyunları, orta oyunları oynatıldığı her sahnede gösterilmiş içimize işlenmiştir. İftardan sonra çay eşliğinde yapılan sohbetler, sahura köy halkını uyandırmak için ise davulun çalınıp maniler söylendiği o eski günlerimizi bizlere izleterek özlemimizi gidermişlerdir. Hala bazı illerde, kasabalarda ve köylerde yaşanıyor olsa da Pandemi süreciyle birlikte o günleri yaşayamadığımızdan daha fazla hasret duymaktayız. Son bölümlerinde hem heyecanlandırılıp hem de eski günlere özlemleri, gurbettekilerin özlemlerini gidermiştir. Çocukluktan gelen dostlukların daimiliği, çocukluktan gelen aşkların sağlamlığı ve kadının değerinin her defasında vurgulandığı, çarpık ilişkilere yer verilmediği bu dizide bilinçaltlarımıza çarpık ilişkiler, dost ihanetleri ve geçici aşklar kazınmamaktadır. Ailecek izlenip eski günlerin yâd edileceği, gurbette yaşayanların özlem gidereceği, gelecek nesildeki bireylere kültürümüzün öğretileceği huzur dolu bir dizidir. Cumartesi akşamları evlerimize eşlik eden Gönül Dağı dizisi adını ise çekildiği kasabada anlatılan efsanelere konu olan Dağ’dan almıştır. Diziye görülen ilginin bu tarz dizileri arttıracağı düşüncesi bizleri heyecanlandırmaktadır. Bu tarz dizilerin artması kültürümüzün yok olmaması için büyük bir etken olacaktır. Bizler ve inancımız olan İslam için önem arz eden Ramazan ayını bu kadar güzel işledikleri için bir sonraki bölümünü heyecanla beklemekte ve bu güzel eserin yazarı olan Mustafa Çiftçi’ ye ve TRT Ekibine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Fotograflar: YouTube ekran kaydı
Lokalbakış ailesi olarak bizimde son zamanda çok fazla dikkatimizi çeken TRT 1 kanalında ekranlar önüne çıkan Gönül Dağı dizisini siz sevgili okuyucularımıza tanıtmak kültürümüzü işleyerek ne kadar güzel bir performans ortaya konulacağını anlatmak istedik. Özlem duyduğumuz Anadolu yaşantısını izleyebileceğimiz ailecek televizyon karşısında eğlenceli vakit geçireceğimiz bu diziyi sizlere tanıtmak için sayfamızda yer verdik. Gönül Dagi   Gönül Dağı adındaki bu dizi Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde çekilmektedir. Dizi her yeni bölümünden sonra gündem olmaktadır. Bu dizinin bu kadar ilgi çekmesinin sebebi ise Anadolu hikâyelerini birebir işlediği içindir. Gönül Dağı dizisinin hikâyeleri çok okunmamış, ön plana çıkmamış öykülerden esinlenerek meydana getirilmiştir. Bu hikâyeleri yazan kişi Mustafa Çiftçi’dir. Bu diziden sonra öykülerinin ilgi çekeceği ise aşikârdır. Bu güzel öykülerin bu kadar güzel işlendiğini ise TRT 1 kanalında her Cumartesi görmemiz mümkündür.   Tamamıyla memleket hasreti çekenlerin, eski günlerin özlemini duyanların isteklerine karşılık veren bir dizidir   GÖNÜL DAĞI DİZİSİ   Türkiye’de bazı illerde hala bu tarz yaşansa da eskisi gibi samimi ilişkiler, geleneklere bağlılık kalmamıştır. Dizi günümüz dizilerinden daha farklı olduğu için dikkatleri üzerine çekmiştir. Kadının bedeninin meta olarak kullanılmadığı, şiddetin çok arttığı şu son dönemlerde bunu diziye koymayarak şiddeti meşrulaştırmadığı, çıkar dolu ilişkilerden ziyade çocukluktan gelen ihanet olmayan dostlukların, aşkların işlendiği, aynı zamanda aşk duygusunun dokunmadan, incitmeden yaşanıldığını gösteren bir dizidir. Böyle anlatırken bile insanın içini huzur dolduran bu dizinin çok fazla talep görmesi şaşırılacak bir durum değildir elbette.   Çocukların sokakta oynadığı ve ailelerin bu durumdan tedirgin olmadığı çünkü kasabanın halkından sevdiği veya sevmediği kişilere de güven duyduğu, zengin-fakir olarak sınıf ayrımlarının yaşanmadığı, ekmeği olmayanla ekmeğinin paylaşıldığı, ekmek parasını hileler, kurnazlıklar olmadan tarla da patates yetiştiriciliğinden kazanıldığı, işçinin sömürülmediği ve aşağılanmağı, düğünlerin şatafattan arınarak sade ve herkesin eğlendiği özellikle batı müzikleri yerine kültürümüze ait çalgı aletlerinin çalındığı, davul zurna sesinin verdiği enerji ile herkesin eğlendiği bu hikâyenin geçmişte hepimizin yaşadığı anımsanarak diziyle duygusal bağlar kurulmaktadır.   GÖNÜL DAĞI DİZİSİ   Kültürümüzü böyle güzel işleyen bu dizi gelecek nesillere kültürümüzü tanıtmaktadır. Dizilerin yaşantımızda çok fazla etkisi olduğu hep gözlenmektedir. Bu tarz dizilerin daha fazla olması kültürümüzü unutmamamızı sağlayacaktır. Şiddetin, tacizin ve tecavüzün meşrulaştırılmadığı, hüzünlü sahnesinde dahi huzur bulduğumuz bu tarz dizilere talebin artması Gönül Dağı dizisi sayesinde olacaktır. Anadolu insanının yaşantısını bizlere aktaran dizilerin artması ise çok fazla talep edilmektedir. Büyüklere saygının olduğu, küçüklere ise sevginin duyulduğu bu hikâyeler bize bizim ne kadar değiştiğimizi, özümüzü yitirdiğimizi de göstermektedir. Evlerin küçük eski ama kalabalık ve huzur dolu olduğu, yer döşeğinde yatıldığı, evlere ayakkabı çıkarılmadan girilmediği dizi de kültürümüzü yansıtan evler, kılık-kıyafetler, üsluplar, düğünler, insan ilişkileri Türklerin Anadolu’daki yaşantısını birebir yansıtmaktadır.   Hayaller imkânsız gibi görünse de vazgeçmeden o hayaller için ter döküp çabalayan insanlar, izleyeni hem azimli hale getiriyor hem de içini ısıtıyor. Son bölümlerinde ise şu anda içinde bulunduğumuz Ramazan ayı işlenmektedir. Hepimizin “ah o eski Ramazanlar” diye özlemle iç çektiğimiz günleri bizlere tekrar anımsatmakta hatta yaşatmaktadır. Son bölümlerinde oruç tutmanın önemi ve oruç tutamadığı için üzülen çocuklara, yaşlılara denk gelmekteyiz. Anadolu tabiriyle genellikle çocuklar oruca kaldırılmadığında üzüldükleri için sabah kahvaltıdan sonra iftara kadar bir şey yemeden tutabilecekleri tekne orucunu dile getirerek çocukların oruca karşı olan heveslerini kursaklarında bırakmamışlardır.   GÖNÜL DAĞI DİZİSİ GÖNÜL DAĞI DİZİSİKalabalık iftar sofraları, iftardan sonra sofrada yapılan uzunca eğlenceli sohbetler, teravih namazında caminin çocuk, genç, yaşlı olmak üzere doldurulduğu ve namazdan sonra sahura kadar köy meydanında Hacivat-Karagöz oyunları, orta oyunları oynatıldığı her sahnede gösterilmiş içimize işlenmiştir. İftardan sonra çay eşliğinde yapılan sohbetler, sahura köy halkını uyandırmak için ise davulun çalınıp maniler söylendiği o eski günlerimizi bizlere izleterek özlemimizi gidermişlerdir. Hala bazı illerde, kasabalarda ve köylerde yaşanıyor olsa da Pandemi süreciyle birlikte o günleri yaşayamadığımızdan daha fazla hasret duymaktayız. Son bölümlerinde hem heyecanlandırılıp hem de eski günlere özlemleri, gurbettekilerin özlemlerini gidermiştir. Çocukluktan gelen dostlukların daimiliği, çocukluktan gelen aşkların sağlamlığı ve kadının değerinin her defasında vurgulandığı, çarpık ilişkilere yer verilmediği bu dizide bilinçaltlarımıza çarpık ilişkiler, dost ihanetleri ve geçici aşklar kazınmamaktadır. Ailecek izlenip eski günlerin yâd edileceği, gurbette yaşayanların özlem gidereceği, gelecek nesildeki bireylere kültürümüzün öğretileceği huzur dolu bir dizidir. GÖNÜL DAĞI DİZİSİ Cumartesi akşamları evlerimize eşlik eden Gönül Dağı dizisi adını ise çekildiği kasabada anlatılan efsanelere konu olan Dağ’dan almıştır. Diziye görülen ilginin bu tarz dizileri arttıracağı düşüncesi bizleri heyecanlandırmaktadır. Bu tarz dizilerin artması kültürümüzün yok olmaması için büyük bir etken olacaktır. Bizler ve inancımız olan İslam için önem arz eden Ramazan ayını bu kadar güzel işledikleri için bir sonraki bölümünü heyecanla beklemekte ve bu güzel eserin yazarı olan Mustafa Çiftçi’ ye ve TRT Ekibine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Fotograflar: YouTube ekran kaydı
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve lokalbakis.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.