İftar programına, Almanya Karabük- Yeniceliler Derneği İcra Kurulu Başkanı Yalçın Yirmibeşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Münster Başkonsolosu Arif Hakan Yeter, Avrupa Türk Girişimler Derneği Başkanı Orhan Buyurman, Avrupa Devrekliler Derneği Başkanı Mustafa Yağcı, Avrupa Zonguldaklılar Derneği Başkanı Mehmet Karakulak, Uluslararası Demokratlar Birliği Ruhr Bölge Başkanı Dursun Baş, Memleket Partisi NRW Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Yağcı, Avrupa Malatyalı Girişimciler Derneği Başkanı Rasim Saka, Uluslararası Demokratlar Birliği Gelsenkirchen Şube Başkanı İsmet Karaöz, Essen Uyum Meclisi Üyesi Muhammet Balaban, Nevşehirliler Derneği Başkanı Mümün Uluç, Yenice- Ibrıcak köylüleri Temsilcisi Hasan İbik, Karabüklü iş insanları Abdullah Ören, Mustafa Onur, Hakan Koymatlı, Yüksel Koymat, dernek üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Programın açılış konuşmasını dernek başkanı Yalçın Yirmibeşoğlu yaptı. Daha sonra, Türkiye Cumhuriyeti Münster Başkonsolosu Arif Hakan Yeter, kürsüye geldi.

Başkonsolos Arif Hakan Yeter, iftarların manevi önemine değinerek, geçmiş dönemde yaşadığı bir olayı anlattı. Başkonsolos Arif Hakan Yeter, Almanya’daki Türklerin maddi ve manevi anlamda iyi bir noktaya geldiklerini, yapılması gerekli bir kaç noktaya dikkat çekti.

Başkonsolos Arif Hakan Yeter, konuşmasında: ” Iftar tabii sabrın neticesi gün boyunca hepiniz yemeye içmeye ara verdiniz. Buraya geldiniz. Şimdi iftarda aranızda güzel uzun konuşup sizin böyle kafanızı karıştırmak istemiyorum. Takatinizi zorlamak istemiyorum. Ama öncelikle buradaki gurur ve huzur tablosunu bana yaşattığınız için teşekkür ediyorum. Gurur duyuyorum. Çünkü birsiniz, birliksiniz, 60 yıla rağmen hala kültürünüzde bizsiniz, hala biz kalmayı başarmışsınız. Huzur duyuyorum çünkü iftarda insanlar açlıkla, kalplerini cilalarlar, hevalarını, heveslerini, nefislerini bir kenara bırakırlar ve kalplerini kainattaki mesaja açarlar. Bu mesaj insanların sana değişebilir. Nasıl mı anladığınız önemli değil. Bir anekdot anlatayım. Ben Cidde’de görev yaptım. Hepiniz herhalde Umre veya Hacı vesilesiyle gittiniz. Ben Cidde’de yol kenarında giderken çok lüks ciplerin çölün kenarında park etmiş olduğumu çok kereler gördüm. Çok zengin harika ciplerdi.Ama kenarında oturmuşlar, çöle doğru dönmüşler, yanlarında çay veya kahve termosu, çöleyiz izliyorlardı. Soruyordum, bunlar niçin böyle oturuyorlar? Valla biz de bilmiyoruz. Ama bunlar çöl insanları, çölden herhalde bazı manalar buluyorlar diyorlardı. Ben ne bulduklarını şöyle yorumluyorum. Aslında kainata bütün insanlara verilen bir mesaj var. Ama biz, dünyevi işlerimizin içerisinde, koşutmacı içerisinde bazen bu mesajı alabilecek sükuneti bulamıyoruz. Bazen insanlar bir kenara çekip çöl kenarında o mesajı anlamaya çalışıyorlar. Bazen de Ramazan size o fırsatı veriyor. Yemeği içmeyi kenara bıraktırıyor.Kalbinizi sadece yaratıcıya yönlendirmenize imkan tanıyor. Dolayısıyla Ramazan aslında ruhun bedenle ahiretin dünyayla buluştuğu bir yer. Bunlar olayın bencesi. Ve insanların hiçbir lazımlığı kendine göre değişebilir. Ama ben başkonsolos olarak olayın şimdi dışarıya bakan tarafıyla ilgili bir şey söylemek istiyorum. Bilenler biliyor, bilmeyenlere ben burada söylemiş olayım. Burada üç sene çalışmış daha sonra da Türkiye’ye dönmüş bir babanın evladıyım. Yıllar sonra buraya geri döndüğümde bu sabır ayında bir şeyi tekrar hatırladım. Almanya Türk toplumunun sırrını nedir? Altmış yıl sonra bile inancını, kültürünü, dilini nasıl muhafaza ediyor sorusunun sırrını ne olduğunu sorarsanız bence bunun cevabı iki. Birincisi sabır, tahammül ve metanet konusundaki eşsizliğiniz. İkincisi de birlik ve dayanışma konusundaki tavizsizliğiniz. Ve bunlar birbirlerini destekliyorlar. Bir kalabildiğiniz için tahammül ve metanetiniz artıyor. Tahammülünüz devam ettiği için, sabrınız devam ettiği için bir olarak kalabiliyorsunuz. Bu birleşmenin adresi genelde dernekler oluyor. Bunlar ister cami derneği olsun, ister hemşehri dernekleri olsun. derneklerde biz kültürümüzü muhafaza ettik. Bu derneklerde bir araya geldik. Ramazanı vesile ettik. Cuma sonrası sohbetlerini vesile ettik ama her vesileyle birleştik. Sizler benden daha iyi biliyorsunuz. Allah bazen yarattığı bir uzva pek çok işle pek çok görev verir. Ağacın bir dalına baktığınız zaman ağaçta çiçek de var. Ağaçta meyve de var. Ağaçta. ağacın kabuğu da kullanılır. Tarçın dediğiniz şey aslında ağacın kabuğudur. Bazen ağacın yapraklarında sinek darbalarını görürsünüz. Sinekler orada büyürler. Hatta sinek adeta ağacın bir meyvesi gibidir. Bir dalda bu kadar işle. Ben dernekleri buna benzetiyorum. Derneklerimizde gençler de bir şey bulabiliyor. Yaşlılar da bir şey bulabiliyor. Kadınlar da bir şey bulabiliyor. Çocuklar da bir şeyler bulabiliyorlar. adeta bu işlevler için oluşturulmuş ama siz bunu kendi gayretlerinizle kurdunuz. Yalnız bu gayretlerin artık gençlememesi gerekiyor. Almanya Türk Toplumu altmış sene sonra artık gündemi kimliğini korumakla sınırlı kalmamalı. Çünkü pek çok meselesi var. Ben size söyleyeyim. Bunları zaten bana sizin gibi vatandaşlarımız da bir araya geldiğinde sizler söylediniz. Gençlerimizin kötü alışkanlıktan kurtarılması bir öncelik midir? Şu anda Almanya Türk Toplumu için bir önceliktir. Eğitime yönlendirilmeleri, özellikle üniversite ve meslek eğitimine yönlendirmeleri bir önceliktir. Birinci ve ikinci nesil yaşlanıyor. Bunlara bakım sağlanması bir önceliktir. Yabancı düşmanlığı hala devam ediyor. Bununla mücadele edilmesi bir önceliktir. Bakın bu önceliklerin hepsine, hiçbirine tek başımıza ulaşamayız. Yine birlik olarak, yine dernekler aracılığıyla bunu devam ettirmek zorundayız. Son bir husus söyleyeyim. Ramazan ayı bugüne kadar hep rahmet ve bereket ayıydı ”dedi.

Başkonsolos Arif Hakan Yeter, konuşmasını Bağdatlı Ruhi’nin kısa bir şiiri ile tamamladı.

Almanya Karabük- Yeniceliler Derneği İcara Kurulu Başkanı Yalçın Yirmibeşoğlu, yaptığı açıklamada, şunları söyledi. ”Almanya Karabük Yeniciler Denek Başkanı Yalçın Yirmibeşoğlu bugün pazar günü itibariyle ııı her yıl geleneksel verdiğimiz iftar programını bugün ifşa ettik. Sağ olsun üyelerimiz olsun, hemşerilerimiz olsun ve diğer illerin komşularımız, arkadaşlarımız iştirak ettiler. Sayın Münster Baş Konsolosluğumuz, STK’lar, belediye encümen üyeleri, iş adamları sağ olsunlar bugün bizi yalnız bırakmadılar. Güzel bir iftar oldu. Tabii ki iftar iftar demek ki bu Ramazan’ımızın ehemmiyetini, güzelliğini, dostluğunu ve güzel şeylere vesile olduğunu hepimiz bilmektedir.

Biz bununla gurur duyduk. Herkese teşekkür ediyoruz ” dedi.

Ayrıca, Başkanı Yalçın Yirmibeşoğlu, nisan ayı sonunda Gelsenkirchen şehrinde, dayanaışma gecesi proframı düzenlediklerini belirterek, herkesi davat etti.

Daha sonra, Adnan Onur ve ekibi tarafından İlahiler okundu.

Haber : Mustafa Tığlı.